Yoğun bakım bölümleri, hastanelerde 7-24 destek veren ileri teknoloji ile donatılmış ünitelerdir. Hastaya hem noktasal tedavi uygulanır, hem bütünsel yaşam faktörleri takip edilir. Elbette hepsi insanın elinde deva olur; doktordan hemşireye, bakım görevlisine… Bazen bir saniyeye neler sığdırırlar!..
Bir başka yoğunluk da dışarıdadır..
Yoğun yaşanır duygular. Hepsi insanın başına üşüşür… Korkudur en çok duyulan. Ya da ilk.. Umut onunla mücadele eder. İyi düşünmek için yoğun baskı yapar insan kendi kendine..
Eş, dost, ahbap yoğun bir şekilde birbirine sarılır. Hayatla yüzleşir her biri, insanın ortak kaderini daha bir yoğun hisseder. Hasımlar hısım olur.
Dualar… En yoğundur orada yakarışlar. Bir yandan Allah’ın dediği olur sözüyle haddini bilir insan, bir yandan dileğini dillendirir.
Anılar… “Keşke”lerle “iyi ki”ler gider gelir. Gerek hastalık süreci gerek hayatın geneliyle ilgili sorgulamalar yoğundur. Ve iki dudağın arasından çıkacak söz… Nasıl da beklenir kapının ötesinde!
Hayat akıp giderken, elbette yoğun bakımın muhatapları da aynı zamanda bir yerlerde bir şeyler yapan insanlardır. Çarşıda, trafikte, işte… O nedenle birine surat asmadan önce iki kere düşünmek gerek… Belki o da yoğun bir şeyler yaşıyordur.
Keşke denilecek her şey bir gülümsemeyle “iyi ki” diye anılan bir şey olabilir..
Velhasıl.. İyi ekelim iyi biçelim.
Tüm yoğun bakım hastalarına şifa dileğiyle.. Ve tüm yoğun bakım kahramanlarına minnetle..
Sevgiyle kalın.