Herşey Adem’in yasak ağaca yaklaşmasıyla başladı aslında. Yaradanın sözüne sadık kalmadı en başta.
Bütün ülkeler birsüreçten geçtiler. Sistemlerini, dahil olmak istedikleri Avrupa Birliği ailesinin kriterlerine uyarladılar. Bu süreçte, Avrupa Parlamentosu düzenli olarak ilerleme raporu hazırladı. Ta ki aday ülke tam üye olana kadar..
Atalarımız hiç bir zaman boşa laf etmemiştir. Bu söz de aslında bambaşka bir anlam içerir. Allah’ın “Hayy” ve “Hû” sıfatları kastedilerek, “Rabden gelen yine o Rabbe dönecektir” denmektedir.
Maviyi daha mı iyi hisseder insan görmeden, sevdiğinin dudakları daha mı iyi işler tenine? O nedenle mi karanlıkta sevişiriz?
Her inanışta, geçmişten gelen bir şeyler ve onları nasıl ele aldığımız ile ilgili bir açıklama var. Aslında bu açıklamaların hepsi, evreni ve onun bir mikro yansıması olan biyolojimizi pek de anlamadığımızı gösteriyor.
Aşk!.. Birinin ya da bir şeyin çekim alanına girmek aslında. İşin ilginç tarafı, çeken tarafın bazen bundan haberi bile olmayabiliyor. Aşk tek başına yaşanıyor. Türkümüz de diyor ki: “Eyvana serdim keçe, Nêçe bir ömrüm geçe, Acep o gün olur mu, Yârim elime geçe.”
Kati Piri: “Öncelikle burada şunu söyleyeyim. Eğer bu benim elimde olsaydı, Türk halkı için vizesiz seyahat uzun zaman önceden beri olmalıydı diye düşünüyorum.”
Kurnazlığın zeki olmakla karıstıştırıldığı dünyamızda, AB Komisyonu’nun 2014 raporuna göre yolsuzluk olaylarının Avrupa ekonomisine verdiği zarar yıllık 120 Milyar Avro’ydu. 2014’ten sonra azaldı mı? Bu konu çok fazla gündeme getirilmediği için bilmiyoruz. Öte yandan, Avrupa’nın başkenti Brüksel’in merkez belediyesi bir kaç yıl önce yolsuzluk skandalıyla çalkalanmıştı. Ana sebep belediye başkanının önceden yöneticilik yaptığı bir sosyal […]
1980 öncesi Türkiye’de sağ ve sol siyasi gruplar arasında mücadele sürerken, bir de sessiz sedasız bir grup vardı, islami görüsçüler. Onlara yeşiller denirdi. Rivayete göre yeşil giymek sünnet sayılıyor.
“Insanlar başka bir ülkede yaşıyorsa, orası artık yabancı bir ülke değil, kendi ülkeleridir.”