Gülümse

Gülümse diyor şarkı.. İnsanın beyninde  çalıp duruyor. Nereden de gelir yerini bulur mübarek!.. 

Ayrılmam diyor bir başkası, sarılırım hayallere.. 

Benim yolumsa sana doğru, dolandı durdu… 

Bir efsaneydi senle beraber olmak..

……

Düşüncenin eyleme dönüşmesi hızla ölçülüyor. Örneğin atletlerin ‘başla’ silah atışından sonra yerlerinden fırlaması 150 salise sürüyor. Bu süre sesin yükseklik seviyesine göre değişiyor. Etkisi elbette kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Ama buradaki etki-tepki süresi yarışın sonucu için önemli bir fark sayılır.

Hele bir de bir konuya odaklanmadıysanız!.. Her bir düşünce beynimizin içinde nöronlarla uçuşup duruyor. Ve bu nedenle bir düşüncenin eyleme dönüşmesi aktarmalı yolculuk gibi uzayabiliyor.

Şarkılar da içimizde bir yerlerde geziyorlar ya.. Sonra bakmışsın altıncı hissimize tercüman olmuşlar. Altıncı hissi harekete geçiren nedir? İşte o bir muamma.

Kalpten kalbe bir yol var aslında. Kalpler birbirine açıksa ne varsa akıyor. İster his de, ister düşünce..  Zorlanıyorsak da süzmeyi bilmek gerekiyor.

Ya kader? İnsan plan yaparken kader gülermiş. En güzeli kaderle barışmak.

Ve en önemlisi kalp kırmamak.

…… 

Gülümse, hadi gülümse… Bulutlar gitsin..

Ayrılmam!.. 

Bizi güçlükler ayırsa da, umudum var hala yarında..

Gözlerinde buluşup ellerine dokunmak, saatlerce uzanıp hep yanında kalmak, bir efsane..

Bu şarkıyla kavuşuruz..

Hadi gülümse!..