Sömürge ve yağmacılığın meşru sayıldığı zamanlarda, işgalciler gittikleri yerlerde herşeyi kendi hakları gördüler. Doğal kaynaklar, işlenmiş ürünler… Ve de en kötüsü insanlar… Çaldılar, sattılar… Nice insanın kabusu oldular, yaşamlarını ellerinden aldılar. Bazıları buraları ülkelerinin uzantısı olarak gördüğü için, ya da bir araştırma anlamı katmak adına, getirdikleri ganimetin arasına insanları da katarak sergilediler. Üstelik çok uzak […]
Hani incir çekirdeğini doldurmaz diyoruz ya, haksızlık ediyoruz. Onun içine koca bir ağaç sığar, sonra da o bir ağaçtan ormanlar doğar. Bir minik polenden çoğalıyor ya çiçekler.. Bazen o polen bal oluyor. Sonra da sağlık, afiyet.. Şehir hayatı bizleri doğadan uzaklaştırırken, bir yandan da yaşanan yerlerin doğallıktan uzaklaşmaması için yollar aranıyor. Ama konu sadece yeşillikler […]
Hep bir mücadele.. Karnımızı doyurmak gerek elbet, soğuktan, hatta sıcaktan korunmak.. Doğanın akışı içinde hepsi var; meyveler, sebzeler, bize küçük balık olan diğer canlılar, mağaralar, ağaç kovukları, hatta gölgeleri… Ama karnımız tok, sırtımız pek olsun diyerek geldiğimiz noktada; her bir şeyin paketlenerek neredeyse hap haline getirildiği bir gıda sektörü, başımızı sokup ama çıkarmak istemediğimiz klimalı […]
Belçika’nın MOOOV Film Festivali, 2019 sezonunda özel bir konuğu ağırladı. Azeri yönetmen Ilgar Najaf, Nar Bağı filmiyle özel davetli olarak festivale katıldı ve “special mention” ile onurlandırıldı.
Eşşoğlu eşşek… deyince senin fenalığın genetik gibi bir anlamı var. Eşek sıpası deyinceyse sevimliliği çağrıştıran bir iltifat.. Nedir bu eşeğin bizden çektiği!
Bazen bir kitaptan, filmden, bir şiirden bir cümle kalır insanın aklında. “Hafızamı aldığın yerdeyim” de bunlardan biri.
Integrity, kişisel bütünlük olarak tercüme ediliyor. “Wholeness” demiş bazı İngilizce tanımlarda. Genellikle dürüstlükle beraber gidiyor. Bütün olmanın tanımı elbette kolay değil. Kişisel bütünlük de, insanın kendi değerleriyle bir bütünlük içinde olmasını anlatıyor. Önce kendine dürüst olmadan, başkasına dürüst olunur mu?
Yaşamak cesaret istiyor. Tabir yerindeyse, mangal gibi bir yürek. Öyle bir yürek ki her dersi alsın, içinde eritsin.
Platon’un ideale sarılma, tutkusunu inadına sürdürme mücadelesi, günümüze platonik adı altında bir kavram olarak geldi. Masalların baş konusu tutkulu ama tek taraflı olan aşklar, platonik aşk diye anılır oldu.
Atalarımız hiç bir zaman boşa laf etmemiştir. Bu söz de aslında bambaşka bir anlam içerir. Allah’ın “Hayy” ve “Hû” sıfatları kastedilerek, “Rabden gelen yine o Rabbe dönecektir” denmektedir.