Yıllar önce deniz kenarlarında kalan verimsiz toprakların kız çocuklarına bırakıldığı söylenirdi. Sonradan arsa olarak değer kazanan bu yerler kadınlara piyango vurmasına sebep oldu. Benzeri durum kıraç topraklar için de geçerli. Candarlı’da dede mirası bazı tarlalar icin böyle deniyormuş. Ama şimdi bu toprakların yüzü yaban mersini ile gülüyor. Öyle kolay değil elbette. Bebek gibi bakmak gerekiyor. […]
Brüksel Kanalı şehrin kalbinden geçer. Sudur, hayattır. Aynı zamanda çevre dostu bir lojistik ortamıdır. Ama biz ona nasıl muamele ediyoruz? De Castor teknesi bu soruyu çarpıcı bir şekilde gündeme getiriyor.
Dedi ki Ülkü: “10 yılı aşkın süredir sosyal sektörde psikolog olarak birçok kadına göç yolculuklarında eşlik ettim… Pek çok zorluğun arasında, dil engeli en zorlayıcı olanı gibi görünüyor. Dahası, çoğu zaman idari kurumlar ve siyasi güçler tarafından bir suçlama ve tehdit argümanı olduğu anlaşılıyor. Benim hipotezim: Göçmen kadınlar yapay “hoş geldin” sözleri nedeniyle kendilerini hep […]
Ali Belçika’da bir mültecidir. Memleketindeki babasının ölüm haberiyle şok olur ama cenazesine gidemez. Suçlu ve çaresiz hissetmektedir. Bir ritüel aracılığıyla babasıyla bağlantı kurmaya ve veda etmeye çalışır.
Ox, son zamanlarda sıkça gördüğü bir rüyanın anlamını öğrenmek için falcıya gider. Bu ziyaret kendisiyle yüzleşmesine ve hayat anlayışını sorgulamasına yol açacaktır.
Genç adam, karısını öldürmek suçluyla ıslah evinde tutulmaktadır. Onu ziyaret eden bir avukat hayatına büyük bir sürpriz getirir.
Kitap tanıtımı
Şiir: Nerkiz Şahin Video: Yüksel Çilingir