San-sür

Sen san, o sürsün..

Evet, sansür denilen şey tamamen subjektif, yani kişiye özel, sonra topluma, sonra tekrar kişiye.. 

Önce kişiye özel, çünkü insan nefsiyle barış içinde olamadığı anlarda hemen bir kota koymuş. Adem nefsini uyandıran şeyi yaprakla örtmüş. Ama biter mi, ona giden bütün yollara gelmiş sıra. Önce haz uyandıran yerler, sonra onu hatırlatanlar. Memeler kapatılmış, göbek, eller, ayaklar, ağız, … Dokunan dokunulan her şey..

Eh tabi işi garantiye almak gerek. Kurallar lazım. Ama insan bu, zekası da iki tarafı keskin bıçak. Kurala da gelmiyor. Örf de, adet de, kültür de, toplumsal huzur de, en son günah de… Yani kuralları koyan kişi bir yandan kuralların esiri, bir yandan sorgulayanı..

Çünkü her şeyin bir mikro bir makro boyutu var. Bir kaç geni kuralları koyan korkulardan geliyorsa, ötekiler baskıya isyan eden tarafından. 

Kendini bütün olarak kabul edemeyen insan da san-sür diyor işte. Sen öyle san, ben böyle süreyim dünyayı. Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma..

Kızım, sen sağa sola bakma yürürken, ama benim fırıldak gibi dönen gözlerim serbest kalsın. Lan sen benim karıma mı baktın, ben senin… Ha, onun mülkiyeti olarak gördüğü kadından bahsediyor tabii… 

Tecavüz… İşte tam bir san-sür vakası. Nefsinin tavan yaptığı noktada gözün bir şeyi görmüyor, sonra kendimde değildim diyorsun, hafifletici neden… Hakim olamadığın uçkurunu boynuna dolayınca da öyle… 

Bir erkek bir erkeğin neresinde durduğuna bağlı olarak eşcinsel ya da değil.. Yani beceren!sen hala karşı cinselsin, ama seninle eşleşen eşcinsel. Seni teflon tava!…

Çocuğuna şşt ayıp diyen insan, aklına gelen şeyden kendisi neden utanmıyorsa… 

Facebook aşağıdaki videonun tanıtımını reddetmişti. Çünkü içinde vajina var, penis var.. Sanki onu reddeden insanlarda yok! (Akrostiş Edebiyat Dergisi – Sansür sayısı tanıtım filmi)

Kendi doğasıyla barışık olamayan beşer, işin sırrı sende. Titre ve kendine dön!

Sevgiyle kalın.  

21 Temmuz 2019
yuksel_cilingir