Baharın narsist habercisi

Havaya, suya, derken toprağa düştü kor ateş.. Cemrenin anlamı buymuş Arapça’da.. Her ne kadar çiçek açsa da, boynu bükük baktı dünyaya nergis çiçeği.. Toprağa aşkından mı, utangaç olduğundan mı?…

Baharı beklerken içimiz kıpır kıpır.. Hemen açıversin istiyoruz çicekler. Ama doğanın kendi ritmi var. Adı sabır. Ben de sabırla bekledim nergisin keyfini. Önce yaprakları göğe erdi havaya düşen cemreyle. Sonra can suyu oldu yağmurlar. Derken bir sabah sarı sarı gülümsüyordu baharın habercisi. Ama boynu bükük nedense…

Azıcık dertleşeyim istiyordum halbuki sarı çiçekle.. Ama aptal olma dedim. Bir programda aptal olmak ile adbal olmak arasındaki farkı yorumladıklarını hatırlıyorum. Aptal kendini anlatmaya çalışırmış, abdal ise anlamaya.. Abdal olmak haddimiz değil, ama ben de nergis çiçeğini anlamak istedim.

Aslında fotoğrafını çekerken bunu sanki o söyledi. Ne yapsam istediğim gibi olmuyordu. Ya dedim, onun baktığı taraftan baksana!..

Şimdi sanki daha bir güzel oldu, daha bir anlatıyor nergisin ruhunu. 

Nergisin Latince bilimsel adı Narcissus. Yunan mitolojisinde narsizme adını veren kıssadan geliyor. Biliyorsunuz Narcissus sudaki yansımasını o kadar beğenmiş ki güzelliğine bakmaktan kendini alamayıp öylece oturmuş. Bir rivayete göre nergisin adını onun su kenarındaki duruşuna benzeterek vermişler.

Ama Narcissus oturduğu yerde çürüyüp gitmiş. Hem narsist hem de kurban velhasıl. Psikologlara göre kurban psikolojisinde uzun süre kalanlar narsist olurmuş. Ne kadar doğru!.. Etrafımıza, hele televizyona baktığımızda en kibirli olanların mağduriyetten en çok beslenenler olduğunu her gün görüyoruz.

Bana sorarsanız onun boynu bükük duruşu utangaçlığından. Ya da çevresini içindeki zehirden korumak istiyor.. Nergisin diger bir adı da daffodil. Yunan mitolojisinde ölüm çiçeği olarak geçen affodilden geliyor. Zira içindeki kristaller zehirli madde içeriyor. Ama her bahar mevsimi ölüp dirilen de kendisi.

Her halükarda umudu, neşeyi temsil ediyor nergis. Uzun karanlık kış günleri ve soğuk havaların ardından yeniden doğmayı. Öyle de güçlü ki, taşlaşmış toprağıdelip geçiyor.

Yunus boşuna sormamış hayatı sarı çiçeğe. Ben ne mi sordum? Dedim ki nedir bu insanın insana ettiği? Bu küslükler?..

Dedi ki insan insana aynadır. Kendisinde görmekten çekindiğini görür sende. Kendisine söylemekten erindiğini söyler.  Kendisinedir küskünlüğü… Halbuki et tırnağa küser mi? Yaradanın özünde aşk vardır. Aşka küsülür mü?

Sevgiyle kalın.

20 Mart 2024
yuksel_cilingir