Havaya, suya, derken toprağa düştü kor ateş.. Cemrenin anlamı buymuş Arapça’da.. Her ne kadar çiçek açsa da, boynu bükük baktı dünyaya nergis çiçeği.. Toprağa aşkından mı, utangaç olduğundan mı?… Baharı beklerken içimiz kıpır kıpır.. Hemen açıversin istiyoruz çicekler. Ama doğanın kendi ritmi var. Adı sabır. Ben de sabırla bekledim nergisin keyfini. Önce yaprakları göğe erdi havaya düşen […]
Kadın ne ister? Kim verebilir bunun cevabını? Elbette kadınlar.. Renkler ve Nesiller kitabının tanıtımı kapsamında bu soruya verilen cevapları bir videoda topladık. Kocaman bir soru aslında, ama cevaplar oldukça mütevazi. Sadece kadınların değil, herhangi bir insanın isteyeceği şeyler. Ben en çok nelerden bahsedildiğini anlamak için kelimeleri şöyle bir dizdim. Sevmek, sevilmek, değer görmek, nefes almak, […]
Bursa’nın nesi meşhur deyince şeftali deriz. Çocukluğumda her fırsatta ya İsmetiye köyünde şeftali bahçesinde ya da Kestel köyünde çilek tarlasında olurdum. Kimi zaman hısımda kimi zaman akrabada. Aslında can yoldaşı olmak tanımların ötesinde bir şey. Hep göçmüş gelmişiz bir yerlerden.. İsmetiye’de babamın askerlik arkadaşının evine giderdik en çok da. Hatta bazen tek başıma. Bin minibüse […]
Nerkiz Şahin’in Terazi isimli kitabının tanıtımı için hazırlandı.
Bazı adımlar atıldıktan sonra yol insanı alıp götürüyor. Yıllar önce fotoğrafçılık merakım beni Brüksel’de Antrakt Sinema‘nın atölye çalışmalarına, Hüseyin Umaysız hocama götürdü. Sonra onun farklı çalışmalarına da katılma imkanım oldu, sayesinde ufkum gelişti. Bunlardan biri Tut! Bırak! isimli tiyatro performansıydı. Bu vesileyle oyuncu sevgili Layla Önlen’i tanıdım, kocaman yüreğiyle hayatıma ilham oldu. Aşağıdaki fotoğrafta o günlerden kalan prova sonrası bir anı […]
Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik… Hayat yolu böyle akıp gidiyor. Sonra hepsi bir arpa boyu bile etmiyor. Bir arpa tanesinde keramet çok aslında, ama bir keramet de onu anlamakta.. Aşık Veysel türküsünün sonuna doğru şöyle diyor: Düşünülürse derinceUzak gözükür görünceYol bir dak’ka, mıktarıncaGediyorum gündüz gece O da masallarla aynı şeyi söylemiş. İster içindekilere bak […]
Nihayet yılın sonuna geldik. Hepimiz yeni yıla yenilenmiş olarak girmek istiyoruz. Hatta şarkıya bakılırsa yeni bir aşk, yeni bir iş … yine gülecek bir neden ile… Ama vücudumuzun bir kısmı da kanamaya devam ediyor. Dünya kan ağlıyor… Gazze’de doğan bebek dünyayı bomba sesleri ve ağıtlar ile tanıyor. Ya da daha ne oldugunu anlamadan dünyaya veda ediyor. Sadece bu bile durumun […]
Geceler katran karası diyor Kayahan. Ama onu böyle kara yapan yalnızlık. Güneşten ayrı oluşu.. Güneşinden… Kimimiz sevgiliye, kimimiz anaya babaya… Sevdiğimize hasret geceler.. Yıldızlar kesmiyor, kalabalıklar gibi. Geceler yâr, dört duvar efkâr… diye devam ediyor şarkı. Sezen Aksu yıllar önce bu şarkıyı seslendirmek istediğinde, Onno Tunç geceden yâr mı olur deyip vaz geçirmiş. Nilüfer’e kısmet oldu okumak.. İyi ki de […]
Ne diyordu şarkı? Düşen bir yaprak görürsen beni hatırla.. Unutmak mümkün mü beraber yaşanan anları; rüzgarla salınmayı. yağmurla ıslanmayı, güneşle ısınmayı… Beraber büyümeyi velhasıl… Güneş uzaklaştıkça yaprak başlıyor rengini yitirmeye; sararıyor, soluyor. İnsan da hissediyor ayrılmadan önce. Duyguları kırılgan, derken çıt; dalından kopuyor yaprak gibi. Yukarıda geçen birçok sözcük sonbaharın adını anmadan bize onu anlatıyor aslında. Tıpkı Haiku şiirlerinde olduğu […]
İnsan ne zaman kendisiyle baş başa kalır? Başını yastığa koyduğunda? Ya da öyle boş boş otururken? Ama kendi dursa zihni durmuyor. Bugün ne oldu, dün ne yaşandı?.. Haftalar, aylar öncesi… Her şey bir potada eriyor. Ya da erimiyor belki, inatla suyun üzerinde yüzüp duruyor. Ben buradayım diyor. Başımızı yastığa koyunca hemen uyumak neredeyse marifet. Biz uyusak […]